
TBMM Başkanı Kurtulmuş, üniversite rektörleri ile iftar yemeğinde buluştu. Kurtulmuş, Türkiye’nin bölgesel konumu, taşıdıkları potansiyelin hem geldikleri nokta itibariyle Türkiye bütün bu değişimlerle etkilendiğini belirterek, “Türkiye kendisi de artık yavaş yavaş dünyadaki bu küresel değişimleri etkileyebilecek bir aktör formuna gelmektedir. Onun için iyi durumu iyi tespit etmek, iyi analiz etmek ve buna göre gelecekte hazırlıklarımızı çok daha güçlü bir şekilde gerçekleştirmek durumundayız.
Her şeyden evvel dünyada hemen hemen bugün var olan, elimizde sistem olarak var olan bütün sistemlerin ağdan zerre değişmekte olduğu bir dönemin başındayız. Filistin’de 1 buçuk yıllık geçen İsrail baskıları soykırıma varan bu davranışlar uluslararası camiada özellikle sivil inisiyatifleri ortaya koymuş olduğu reaksiyonlar, dünyanın birçok yerinde siyaset sofralarında, siyaset meydanlarında ortaya çıkan fikirler net bir şekilde göstermişler ki artık dünyada değerlere dayalı bir sistemin olmadığı, ilkelere dayalı bir küresel sistemin mevcut olmadığı yeni bir küresel sistemin inşa edilmesinin de insani bir zorunluluk olduğu anlaşılmıştır. Bu çerçevede çok rahatlıkla söyleyebiliriz ki hemen yakın bir gelecekte dünyadaki küresel siyasi mimarinin baştan sona değişmesi muhtemeldir, mukadderdir. Aynı şekilde dünya ekonomisinin temel bütün paradigmaları çökmüş, bütün temel varsayılanlar altüst olmuş, dünya ekonomisinin de yeniden yapılacak bir döneme doğru yol alıyoruz” şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, dünya ekonomisinde devletleşen şirketlerin kartellerin olduğu döneme girildiğini belirterek, “Bu çerçevede önümüzdeki dönemde çok değişken ve çok büyük gelişmelerle göre olan bir sürece hazırlıklı olanların hayatta kalabileceğini herhalde hepimiz biliyoruz. Dünyadaki bu gelişmelerle paralel olarak da güç dengelerinin değiştiği, değişmeye başladığı bir dönemin hemen başındayız. Nasıl iki kutuplu bir dünya sistemi geride kaldıysa, tek kutuplu dünya sistemi de geride kalmış ve bundan sonra çok kutuplu, daha doğrusu çok merkezli bir dünyanın kurulmasının başlamak üzere olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki dönem çok kutuplu. Burada kutuplaşma, polarizasyon anlamında söylemiyorum. Birden fazla merkezi, çok sayıda merkezin ortaya çıkacağı bir dönem olarak görmemiz lazım. Bu çerçevede iddiayla söylüyorum, sadece ümit ederek söylemiyorum. Elimizdeki rasyonel yönleri görerek söylüyorum. Bu anlamda bu çok merkezli dünya sisteminin kurulmasını önemli bir güç merkezi olarak ortaya çıkacak ülkelerden birisi de Türkiye’dir, bizim ülkemizdir, bizim coğrafyamızdır” dedi.
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, üniversitelerin başarısını Türkiye’nin başarısı anlamına geleceğine canı gönülden inandığını belirterek, “Üniversitelerimizin bilimsel sunucuları katma değerinin en üst seviyede olması için büyük bir fayda sağlıyoruz. Büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim ki, son 20 yılda Türk Yükseköğretim başta Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği ve kararlı ortakları sayesinde büyük bir atılım gerçekleştirilmiştir. Bugün 208 üniversite, yaklaşık 7,5 milyon öğrencisiyle dünyaca bilinen bir kapasiteye ulaşmış vaziyetteyiz. Ayrıca hepimiz de en az bir üniversiteye sahibiz. Hiçbir ayrım gözetmeksizin bütün gençlerimize eşit şartlarda ve makul maliyetle üniversiteye erişim imkanı sunmak bu dünyada da olduğu gibi bundan sonra da başta gelen hedeflerimiz arasında bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.