
TBMM Başkan Vekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekilli Sırrı Süreyya Önder’in yoğun bakımda tedavisi devam ediyor. Dolaşım destek cihazına bağlı durumda olan Önder’in hayati riski devam ediyor.
DOKTOLARI AÇIKLADI: SON DURUMU NASIL?
Hastane önünde açıklama yapan, Prof. Dr. Çavlan, “Bugün genel durumu düne göre iyi. Tedavimize oldukça iyi yanıt verdiğini düşünüyoruz. Kalbin sol kısmının iyi kasılması umut verici. Yoğun bakım sürecimiz devam ediyor, uzun bir süreç bizi bekliyor. Sesleri duyabiliyor ve o seslere tepki verebiliyor.” dedi.
HASTANEDEN YAZILI AÇIKLAMA
Hastaneden yapılan yazılı açıklamada Sırrı Süreyya Önder’in tedavi sürecine ilişkin bilgi verildi. Yapılan açıklamada, “Genel olarak tedavilerimize iyi yanıt vermektedir. Sistemik ve metabolik parametreleri düzeliyor. Asidoz tablosu düzeldi ve idrar çıkışı normal. Sadece böbrekleri korumak için bugün hemofiltrasyon yapacağız. Spontan solunumu var. Ağrılı uyaran yanıtı var. Tansiyon ve dolaşımı düne göre daha normal. Bacakların dolaşımı perifer iyi. ECMO, Noradrenalin ve dobutamin altında ortalama 110/66 mmHg. Sol ventrikül kasılması çok iyi; sağ ventrikül kasılması halen iyi değil, çok az kasılmakta.” denidi. EEG takıldığını ve 24 saat aletin kalacağınında belirtildiği açıklamada, “Süreç uzun, bekleyeceğiz. Yoğun bakım süreci devam ediyor.” ifadeleri kullanıldı.
DİLİ HERKESE İYİ GELEN’ SİYASETÇİ
TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Meclis’te yaşanan en gergin anlarda bile kendine has üslubu, tansiyonu düşüren çıkışları ve diyaloglarıyla her daim “dili herkese iyi gelen” bir siyasetçi olarak biliniyor.
1962 yılında Adıyaman’da Türkmen bir ailenin mensubu olarak dünyaya gelen Önder, lise öğrencisiyken Maraş Katliamı protestosuna katıldığı için tutuklandı. Tahliye olduktan sonra Mülkiye’yi kazanarak üniversite eğitimi için başkente geldi. 1980 darbesinden sonra yedi yıl cezaevinde kaldı.
Önder, cezaevinden çıktıktan sonra geçimini sağlamak için kamyon şoförlüğü bile yaptı ama bir yandan da edebi metinler kaleme almaya başladı. 2006 yılında bol ödüllü “Beynelmilel” filminin senaryosunu yazdı; yönetmenlerinden biri oldu.
Birçok filmde senarist, yönetmen, senaryo danışmanı ve oyuncu olarak yer aldı. Önder, ilk kez 2011’de Meclis’e girdi. 2013-2015 arasında yürütülen “çözüm süreci”nde aktif rol aldı.
DİYALOGLARI HAFIZALARDA
Önder’in son dönemde Meclis’in gergin atmosferinde “havayı yumuşatan” açıklama ve diyaloglarından bazıları şöyle:
■ (Seçim bölgesinin sorunlarını dile getiren ve peş peşe sorular yönelten CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal’a) Sizi ve bütün Urfalı hemşerilerimi tenzih ederek söylüyorum. Davacının ahmağı derdini mübaşire anlatırmış.
■ (Tanal’ın CHP’nin ışık açıp kapatma eylemine elektrik kesintisi nedeniyle Şanlıurfalıların katılmamasından yakınması üzerine) Sayın Tanal sizde bir sıkıntı var. Belediye orada duruyor, çöpü Urfa Müftüsü’ne soruyorsun. Elektriği bana soruyorsun. Sanki sen çözüm aramıyorsun da başka bir muhatap arıyorsun gibi. İnşallah bir gün Enerji Bakanı olursam Urfa’ya özel önem vereceğim.
■ (Bir teklifin görüşmelerinde komisyon üyelerinin oylamaya katılımına ilişkin eleştirilere karşı) Benim hukuk tahsilim alaylı. Burada da sabıkalı kontenjanından bulunuyorum. O yüzden rahat olun.
HELÂLLİK ATIŞMASI
■ (Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun konuşma süresini uzatması nedeniyle ‘Hakkını helal et’ demesi üzerine) O başka mesele. Barış gelsin. Bir de Demirtaş’a ve Figen Yüksekdağ’a sormam lazım ama helallik işin kolay kısmı, önce bir barış gelsin.
■ (Vekiller arasındaki sözlü tartışmaların uzaması üzerine) Hepinizin içinden ergen oğlan çocuğu çıktı.
■ (CHP’li Faik Öztrak’ın konuşma süresini uzatma gerekçesini açıklarken) Meclis binasının toprak sahibi sayın Faik Öztrak’ın iki büyük dedesidir. Kamulaştırma sırasında Çankaya Belediyesi dahil birçok kurum ve şahıs parayla satmasına rağmen Öztrak ailesi burayı hibe etmiştir. O yüzden bir dakikayı çok görmeyelim.