
Özel, özetle şunları söyledi:
SURİYE’DE YALANCI BAHAR: Suriye’de oluşturulan yalancı baharın havası dağıldığında sivil kayıpların yaşandığına, saldırıların tekrar başladığına şahitlik ettik. Lazkiye ve çevresindeki Aleviler, Arap Aleviler hedef oldular, katliama tabi tutuldular. Esas olarak da yapılması gereken doğruyu yapmadılar.
KONJONKTÜREL BAKMAYIZ: (DEM Parti heyeti ile görüşme) Verimli bir görüşme yaptık. Kürt meselesinde tutumu en net olan, yapılan bütün kamuoyu araştırmalarında da tutumundan herkesin emin olduğu ve tutarlı bulduğu parti CHP’dir. Konjonktürel bakmayız. Kürtler ‘Sorunum var’ diyorsa Kürt sorunu vardır, demokratikleşme ile bu Meclis’in çatısı altında çözülmelidir. Kürt sorununu, Alevilerin sorunlarını kapsayan, Türkiye’de ifade özgürlüğüne, kişisel hak ve özgürlüklere ilişkin bir demokratikleşme paketine ihtiyaç olduğunu söylüyoruz.
OY İLİŞKİSİ DEĞİL: Utanmadan çıkmış iki ittifak ortağı, ‘CHP, Esad artıklarının yanında duruyormuş’. Ben Esad ile tatile de gitmedim, el ele, göz göze, kol kola gezmedim. Biz demokratik Suriye’den yanayız. Eşitlikten, barıştan yanayız. Öyle Alevi – Sünni kavgası… Türkiye’de Alevi ile Sünni’nin barışının, kardeşliğinin, kol kola girmelerinin her zaman birlikte olmalarının, birlikte ağlamalarının, yaslarının, birlikte gülmelerinin, aşureyi birlikte kaynatmalarının, iftarı birlikte yapmalarının teminatıdır CHP. Bizim canlarla ilişkimiz, oy ilişkisi değildir. Et ile tırnak olmaktır, kaş ile göz olmaktır.
ANAYASA MASASINA OTURMAYIZ: Süreci dikkatle takip edeceğiz. 106 yıllık CHP burada. O yüzden, ‘Kişisel pazarlıklar olur mu? Al-ver işleri yaparlar mı? Bu işin sonu bir anayasa bilmem nesi olur mu? Oradan birileri kanar, birileri kandırılır mı?’ Bunların hepsi bir yana. Biz bu millet bu parlamentoya gerçek, sivil, demokratik bir anayasa yapma yetkisi verene kadar, mevcut anayasaya bile uymayanlarla anayasa masasına oturmayız. Hiçbir pazarlığın tarafı olmayız, olanları görürsek de onlarla aynı yerde olmayız.
‘İHTİYATLI BİR İYİMSERLİKTEYİZ’
Özel, grup toplantısının ardından gazetecilerin Suriye’deki son anlaşmaya ilişkin sorusuna şu yanıtı verdi: “Suriye’yi toprak bütünlüğünü koruyacak, Suriye’de çatışmaları bitirecek, tüm tarafları kapsayacak demokratik bir anayasaya ulaşacak şekilde ve bir geçiş hükümetine katkı sağlayacak her türlü adımı doğru adım olarak buluruz. Ama bu anlaşma Suriye’ye barış getirecek bir anlaşma mıdır, yoksa bu anlaşma yeni itirazlar, yeni endişeler üretecek bir anlaşma mıdır? Netleşmesi lazım. Biz ihtiyatlı bir iyimserlikle takip ediyoruz meseleyi.”
‘TÜRKİYE’Yİ KAPSAYIN DEDİK’
Özel, geçen hafta Brüksel’e yaptığı ziyaretle ilgili “Karşılıklı hatalar yaptık. Elbette Türkiye’nin Kopenhag kriterlerini yerine getirmediği noktada tam üye olmasını kimse bekleyemez. Hatanın büyüğü Türkiye’nin değil, Türkiye’yi 22 yıldır yöneten bu hükümetin. Ama Avrupa Birliği de hatalar yaptı. Onları da anımsattık. Dedik ki; Türkiye’yi itmeyin, Türkiye’yi Trump’a itmeyin, Türkiye’yi Putin’e itmeyin. Türkiye’yi çağdaş dünyanın dışına itmeyin. Türkiye’yi kapsayın” ifadelerini kullandı.