
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Basketbol Gelişim Merkezi’nde gerçekleştirilen GENÇFEST Programı’nda açıklamalarda bulunuyor.Genç Fest programı vesilesiyle yarınlarımızın mimarı, geleceğimizin mimandarı, siz gençlerimizle İstanbul’da bir araya gelmenin bahtiyarlığını yaşıyorum. Sizlerin vasıtasıyla bu aziz şehrin ve ülkemizin dört bir yanındaki tüm gençlerimize tek tek selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Bizleri böylesine güzel bir programda buluşturan AK Parti Gençlik Kolları Başkanlığımızı, Yusuf kardeşim ve ekibini yürekten tebrik ediyorum.Bu vesileyle gençlik kollarında çalışmış, hareketimiz için yüreğini ortaya koymuş, mücadele vermiş tüm arkadaşlarımı gönülden kutluyorum.
“SİZ GENÇLER ÜLKENİN AYDINLIĞISINIZ”
Programa katkı veren tüm konuklarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu salonu tıklım tıklım dolduran genç yüreklere teşekkür ediyorum. Enerjisiyle, coşkusuyla, heyecanıyla, geleceğe dair ümitlerimizi yeşerten her bir gencimize şükranlarımı sunuyorum. Türkiye 100 yılına böylesine dinamik, böylesine birikimli, böylesine ahlaklı bir gençlikle adım atmaktan iftihar ediyorum. Bu kutlu mücadelede sizlerle yol arkadaşlığı yapmaktan büyük bir onur, büyük bir mutluluk duyuyorum. Buradan tüm samimiyetimle söylüyorum, siz gençler Türkiye’nin aydınlık geleceğini temsil ediyorsunuz. Sizlere baktıkça çok daha büyük, güçlü, müessir ve muteber bir Türkiye görüyorum. Sizlere baktıkça dalları dünyanın dört bir ucuna uzanan köklü bir çınarın yemyeşil yapraklarını görüyorum. Sizlere baktıkça ümidi, sevgi, merhameti, büyük bir medeniyetin o zengin mirasını görüyorum. Her biriniz bu ülkenin istikbalisiniz. Her biriniz bu ülkenin ümidisiniz. Her biriniz bu ülkenin parlak yarınlarısınız.
Cesaretin rengi, adanmışlığın resmi, mücadelenin neferi işte sizlersiniz. Bana sizin gibi gençlerle yol yürümeyi nasip eden Rabbime binlerce kez hamdolsun. Mevla, birliğimizi daim, kardeşliğimizi, dayanışmamızı güçlü eylesin. Sevgili gençler, bakınız, evvela şunu net bir şekilde ifade etmek isterim. Biz öyle sıradan bir devlet değiliz. Biz öyle sıradan bir millet değiliz. Biz yüzyıldır, iki yüzyıldır tarih sahnesinde olan bir millet hiç değiliz. Batıdan Haçlılar geldi. Doğudan Moğollar geldi. Yaktılar, yıktılar, taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmadılar. Ama biz vazgeçmedik.
Unutmayın, Timur geldi filleriyle, ordusuyla geldi, Anadolu’yu baştan başa ihtilal etti. Yılmadık, yıkılmadık. Şah İsmail, içeriden dışarıdan vatanımızı sarstı, salladı, eyvallah demedi. Osmanlı Cihan Devleti, Viyana önlerinden, Balkanlardan, Yemen’den, Afrika’dan, Orta Doğu’dan çekildi. Ankara’ya kadar topraklarımızı kaybettik. Bittik, tükendik demedik. Umudumuzu yitirmedik. Her fetret döneminden unutmayın, daha güçlü çıktık. Her bozgundan sonra yeniden toparlandık. Her seferinde küllerimizle yeniden doğduk. Her seferinde daha güçlü boy verdik, filiz verdik. Her seferinde çok daha derinlere kök saldık.
“ATEŞKES İÇİN ÇABALIYORUZ”
Bırakın başkaları detaylarda kaybolup gitsin. Biz ufka bakacağız, ufkun ötesine bakacağız. Dikkat edin, şu anda gözlerimiz Filistin üzerinde, Gazze üzerinde, gözlerimiz Pakistan üzerinde, gözlerimiz Libya’da, Sudan’da, Somali’de, gözlerimiz Afrika’da, Avrupa’da, Balkanlar’da, gözlerimiz Rusya-Ukrayna Savaşı’nda.Aynı anda her birinde barış için, huzur için, ateşkes için, istikrarın temini için tek tek çabalıyoruz. Akan kanı durdurmak için, ölümlerin, zulümlerin önüne geçmek için gecemizi gündüzümüze katıyoruz. İnsani diplomasinin sancaktarlığını bugün Türkiye yapıyor.Barış diplomasisinin önceliğini dünyada bugün Türkiye üstleniyor. Küresel sisteme en esaslı eleştirileri, alternatif çözüm önerileriyle birlikte en net biçimde Türkiye gerçekleştiriyor. Yıldızı küresel ölçekte parlayan bir Türkiye var.
Onlara inat, kardeşlerimizle birbirimize daha sıkı sarıldık. Balkanlardan Afrika’ya, Türkistan’dan Avrupa’ya kurduğumuz gönül köprüleriyle mazimize sahip çıktık. Dostluğumuzu, kardeşliğimizi, dayanışmamızı bugünlere taşıdık. Şimdi ortak geleceğimizi bu kardeşlerimizle birlikte hepimizin yararına olacak şekilde inşa ediyoruz. Ufkun ötesine bakarken elbette kendi sokağımızı imal etmiyoruz. İçeride cepheyi güçlendirmek için önemli adımlar atıyoruz.
“TERÖRSÜZ TÜRKİYE’Yİ İNŞA EDECEĞİZ”
Kalenin içten fethedilmemesi için, millet için, memleket için, aydınlık bir gelecek için gece gündüz koşuyor, koşturuyor, çaba sarf ediyoruz. Gençler, bu ülkenin istikbali adına konulmuş en stratejik hedeflerden biri terörsüz Türkiye’dir. Terörün, şiddetin, terör tehdidinin olmadığı bir ülkeyi ve bölgeyi inşa etmek için yoğun gayret içerisindeyiz. Bakın, biz bin yıldır vatanımız olan bu topraklarda özgürce yaşayabilmek için çok çetin mücadeleler verdik. Daha ömrünün baharında fidan gibi delikanlılarımız toprağa düştü. Kadını, erkeği, genci, yaşlısı, hatta çocuğuyla on binlerce canımızı terör saldırılarında kaybettik. Kahraman güvenlik kuvvetlerimiz, kahraman güvenlik korucularımız çoğu zaman en ön cephede bu ülke için, bu vatan için, hepimizin huzuru için şehit oldular, gazi oldular. Rabbim hepsinden razı olsun. Cenab-ı Allah şehitlerimizin ruhlarını şan, mekanlarını inşanla cennet eylesin.
Ekonomik açıdan da çok ağır bir faturayla karşı karşıya kaldık. Yaklaşık iki trilyon dolarlık bir kaynağı bu amaçla kullandık. Siyasette, demokraside, birlik ve dirliğimizde pek çok sıkıntıyla yüzleştik. Uluslararası ilişkilerde, diğer konular yanında bu meseleyle de uğraşmak zorunda kaldık. Terörden dolayı kardeşliğimiz yara aldı. Terör sebebiyle kalkınma yolculuğumuz çok yavaş ilerledi. Şimdi bu musibetten ülkemizi ve milletimizi tamamen kurtarmak için çok hassas, çok kararlı adımlar atıyoruz. İnşallah hedefe ulaşıncaya kadar durmayacağız.
“TERÖRSÜZ TÜRKİYE MENZİLİNE MUTLAKA VARACAĞIZ”
Terörsüz Türkiye menziline mutlaka varacağız. Şimdi sevgili gençler, terör örgütü kendisini feshettiğini, silahları da bırakacağını açıklayınca içerde bazıları bundan rahatsız oldu. Yıllardır terör örgütüne tek bir eleştiren cümle dahi kurmayanlar birden örgütün kanlı geçmişini hatırladı. Ekranlarda yüzleri düşenleri mi ararsınız? Köşelerinde karalar bağlayanları mı ararsınız? Yarısı yalan, yarısı yanlış sözde kulis bilgileriyle fitne tüccarlığı yapanları mı ararsınız? Neredeyse terör örgütüne gidip yapmayın, etmeyin, terörü bırakmayın diye yalvaracaklar. Neden? Çünkü bugüne kadar terörden beslendiler.