
İstanbul’da Marmaray hattında yaşanan ve TRT Haber sunucusu ve gazeteci Fuat Kozluklu tarafından cep telefonu ile saniye saniye kaydedilen görüntüler, Kozluklu’nun sosyal medya hesabından paylaşmasıyla kısa sürede büyük yankı uyandırdı.
Konuyla ilgili görüştüğümüz avukat Bülent Yücetürk, hukuki çerçevede bu tür olayların nasıl ele alındığını, toplumun adalet algısını ve caydırıcılığın nasıl sağlanabileceğini değerlendirdi. Yücetürk, bu tür olayların ceza hukukunda basit yaralama suçu kapsamında değerlendirildiğini belirterek, “Eğer olayda sadece fiziki saldırı varsa, yani sözlü hakaret, tehdit gibi unsurlar yoksa, yaralama nitelikli değilse bu fiilin karşılığı Türk Ceza Kanunu’na göre 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır. Bu tür basit yaralama suçlarında genellikle gözaltı işlemi uygulanır, ifadesi alınır ve kişi serbest bırakılır. Tutuklama kararı çıkmaz. Eğer olayda kemik kırığı varsa cezanın alt sınırı bir yıl hapistir kırığın derecesine göre ceza yarı oranına kadar arttırılır bu durumda tutuklama tedbirine başvurulabilir.”
‘ÇELİŞKİ KABUL EDİLMİYOR’
Yücetürk, toplumun adalet beklentisinin artık tamamen ‘tutuklama’ üzerinden şekillendiğini belirterek, “Bir tweet atan kişi tutuklanırken, birine fiziki saldırı yapan serbest bırakılınca, toplum bu çelişkiyi kabul etmiyor. İnsanlar adaleti tutuklama ile eşdeğer görmeye başladı. Bu çok tehlikeli bir algı. Bu Marmaray’daki olayda, şahıs hakkında gözaltı kararı verilmesinin ardından hemen iddianame hazırlanıp yargılamaya geçilse, birkaç ay içinde ceza çıkartılsa, bu hem kamu vicdanını tatmin eder, hem de caydırıcılığı sağlar. Örneğin, 6 ay hapis cezası aldı, cezası ertelenmedi, 18 gün hapis yattı’ desek, bu çok etkili olur. Bir tokatın karşılığının 18 gün hapis olduğunu bilmek insanları frenler” dedi.
24 SAATTE 31.5 MİLYON GÖRÜNTÜLENME
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nü etiketleyerek yaptığı paylaşım, olaydan sonraki ilk 24 saat içinde 31,5 milyon kullanıcı tarafından görüntülendi. Görgü tanıkları ve sosyal medya kullanıcıları olayla ilgili binlerce yorum yaparken, çocukların şiddete tanıklık etmesi ve korunamaması büyük tepki çekti.
‘SOSYAL ÇÜRÜME, VİCDAN YOKSUNLUĞU’
*Sosyal medyada olaya ilişkin yapılan yorumlar ve tepkilerden bazıları şöyle:
* cocukla_ags: Ya o çocuklar nasil korkup kulağını kapatiyor kimsede vicdan kalmamiş pes.
* arzu_ysk: Sosyal çürüme, empati yoksunluğu vicdan ve merhamet yoksunluğunun sergilendiği bir toplu taşıma, kamu spotu gibi.
3461burak: Şehir eşkiyaları, çocukların ödü koptu baba dayak yiyor yine de çok sakin yavrularının yanında.
* gulcan_kanbur: Çocuklar özel gereksinimli imiş onları bırakmadığı için ise götürüyormuş babaları.
* ece.sivakcigil: İnsanlık bu mu? Çocuklarının yanındaki babaya vurmak mı? O çocuklara hayatları boyu unutamayacağı bir sahneyi yaşatmaya kimsenin halkı yok herkes acil kendine gelsin artık.
AÇIK ADRESİ PAYLAŞILDI
Yapılan bazı tepkiler ise rahatsız edici ve tehlikeli boyutlara ulaştı. Özellikle İ.A.’ya yönelik yapılan paylaşımlarda, kişisel bilgilerin açıkça ifşa edilmesi de dikkat çekti. Birçok kullanıcı İ.A.’nın ev adresi, annesinin ve babasının isimlerini, T.C. kimlik numarası ve telefon numarası gibi son derece hassas verileri paylaştı. Bu durum da hem kişisel mahremiyetin ihlali hem de dijital şiddetin geldiği nokta açısından kamuoyunda endişe yarattı.
ULAŞIM KARTI İPTAL EDİLEBİLİR
Ulaşım kartının iptali, kural ihlali yapan ya da güvenliği tehlikeye atan kişiler için caydırıcı ve koruyucu bir önlem olabilir. Bu sadece bir ceza değil, aynı zamanda diğer yolcuların güvenliğini sağlama amacını da taşıyor. Olayın yaşandığı yerin kamuya ait bir ulaşım hattı olması nedeniyle, saldırganın Marmaray kullanım hakkı elinden alınabilir mi sorusunu Yücetürk, “Bu idari bir karardır. Marmaray idaresi, kişinin güvenlik kurallarını ihlal ettiğini belirleyip, kartını iptal edebilir. Bu durumda kişi idari yargıya başvurabilir. Ama mümkün. Tıpkı bir AVM veya restoranın, taşkınlık yapan kişiyi içeri almama hakkı olduğu gibi” diye yanıtladı.
SAVUNMA REFLEKSİ GÜÇ GÖSTERİSİNE DÖNDÜ
Toplumdaki artan şiddetle ilgili Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan şunları aktardı:
“Trafiğin, kalabalığın ve sürekli hareket hâlindeki yaşamın yarattığı stres bireyleri çoğu zaman kendi sınırlarının eşiğine getiriyor. Buna bir de ekonomik belirsizlikler, gelecek kaygısı ve artan toplumsal rekabet eklendiğinde insanlar arasındaki küçük anlaşmazlıklar, bir söz, bir bakış bile hızla gerilime ve hatta şiddete dönüşüyor. Ne yazık ki aşırı şehirleşme uygarlaşma sürecini tersine çevirdi. Ortak yaşam alanlarında nezaket, sabır ve anlayış gibi toplumsal tutkal işlevi gören değerler zayıflıyor. Yerlerini ise hızlı tepkiler, savunma refleksleri ve güç gösterilerine bırakıyor. İnsanlar artık bağırarak, tehdit ederek ya da fiziksel güç kullanarak kendilerini ifade ediyorlar.”
VURAN TUTUKLANDI TARTIŞAN SERBEST
Marmaray’da yaşanan olayın ardından iki çocuğunun yanında Deniz Eroğlu’na (46) yumruk atarak yaralanmasına neden olan Ekrem Dur (50) dün sevk edildiği nöbetçi mahkemece tutuklandı. Olay sırasında çocuklarının yanında baba ile tartışan diğer şahıs şikayetçi olunmadığı gerekçesiyle serbest kaldı. Olayı anlatırken gözyaşlarına hakim olamayan baba Eroğlu, “Araya girenler olmasa olay devam edecekti. Benim Süreyya Plajı’nda ineceğimi biliyordu. Kendisi de orada inmiş. Akrabalarını çağırmışlar, 4-5 kişi oldular. Benimle konuşmaya çalıştılar. Ben de bir sağlıkçıyım, halimi görüyorsunuz. İki yerden kırığım var, ameliyat gerekebilir” dedi. Eroğlu, iki çocuğunun iyi olduğunu, olayın psikolojisini atlatmaya çalıştıklarını ifade etti. Dur,ifadesinde “Ben yaklaşık 1,5 sene önce akciğer sönmesi nedeniyle entübe olmuştum. Bu nedenle nefes darlığı çekmeye başladım. Yaşadığım heyecanla bir anda müştekiye vurdum. Ben çok üzgünüm, çok pişmanım. Bir anlık heyecanla yaşandı” dedi. –FERİT ZENGİN/HABER MERKEZİ