Kamuoyunda “Yenidoğan Çetesi” olarak bilinen, özel hastanelerde yaşanan bebek ölümlerine sebebiyet verdikleri ve haksız kazanç elde ettikleri gerekçesiyle suçlanan sanıkların yargılanmasına devam edildi. Büyükçekmece Başsavcılığınca, “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” suçundan yürütülen soruşturma kapsamında, “Yenidoğan çetesi” davasında yargılanan sanıkların da aralarında bulunduğu bazı şüphelilerin mal varlıklarına tedbir konuldu. Davanın 10’uncu gününde ise tutuksuz sanıkların savunmaları dinlendi. Birinci Hastanesi’nin sahibi Dr. Ali Aksu, 32 yıllık hekim olduğunu dile getirip hakkında itibar suikatı yapıldığını öne sürdü. “Bu dava, Türkiye tarihinde doktor, hemşire ve sağlık çalışanlarının iş birliği yaparak yeni doğmuş bebeklerin ölümünden sorumlu tutulduğu, basın ve yargı eliyle yargısız infaz yapıldığı ilk davadır.” diyen Aksu bebek ölümlerinin basın ve yargıyı mesul tuttu. Sanık hemşire Burcu Kanık ise “dedemin fişi” tapesini “talihsiz” bir şaka olarak değerlendirdi. Duruşma salonundan son gelişmeleri, muhabir Melike Şahin aktardı.
“Yenidoğan Çetesi” davasında 10’uncu güne girildi. Davada 22’si tutuklu 47 sanık yargılanıyor.
Büyükçekmece Başsavcılığınca, “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” suçundan yürütülen soruşturma kapsamında, “Yenidoğan çetesi” davasında yargılanan sanıkların da aralarında bulunduğu bazı şüphelilerin mal varlıklarına tedbir konuldu.
Yenidoğan Çetesi davası | Kan donduran itiraflar: Uğraşma, 500 gram bebek mi olur, kalp masajı yap dönmezse çek fişi gitsin!
Yenidoğan Çetesi davası | Hastane Başhekimi ve sanık doktordan ardı ardına itiraflar
Yenidoğan çetesine yeni suçlama: Fizyoterapist yokken fizik tedavi parası istendi
Dünkü duruşmada sağlık sisteminin bir ticarethane gibi işlediğini gösteren çok sayıda konuşma yapıldı.
Mahkeme başkanı ve savcı ile sanıklar ve sanık avukatları arasında tartışmalar yaşandı.
Sanık hemşire yardımcısı Batuhan Çetin, Dr. Rıza Bey’in durumu ağır bir bebek için “Boşver zaten bu bebek yaşamaz, zaten Şeyhmus Çelik’in üzerine kayıtlı bebek. Uğraşma, 500 gram bebek mi olur kalp masajı yap dönmezse çek fişi gitsin” dediğini söyledi.
Davanın 10’uncu gününde 7 tutuksuz sanık savunmalarını yaptı.
İlk olarak 81 yaşındaki Reyap Hastanesi Başhekimi Hıdır Yüksel savunma yaptı.
Çalıştığı yerde hiçbir usulsüzlüğe yer vermediğini anlatan Yüksel, iddiaları redderek “Sadece Fırat Sarı ile Cansu ve Mehtap hemşireleri tanıyorum. Reyap Hastanesi’nde yüzde 7 ya da yüzde 10 hissem var.” dedi.
Birinci Hastanesi’nin sahibi Dr. Ali Aksu savunmasını yaptı.
32 yıllık hekim olduğunu dile getiren Aksu, binlerce hasta baktığını ve ameliyat yaptığını dile getirip “Böyle bir suçlamadan dolayı karşınızda olduğum için çok üzgünüm.” dedi.
Dolandırıcılık iddialarını kabul etmeyen Aksu, Opera bebek hakkında uzman görüşünün eksik, hatalı ve objektif olmadığını savundu. “Opera, 6 aylık olmasına rağmen 5 kilo ağırlığında. Normalde 7,5-8 kilo olması beklenir. Yani ciddi bir gelişim geriliği var. Keşke Opera bebeğe otopsi yapılsaydı. Biz otopsi yapılmasını talep ediyoruz.” dedi. “Bu dava, Türkiye tarihinde doktor, hemşire ve sağlık çalışanlarının işbirliği yaparak yeni doğmuş bebeklerin ölümünden sorumlu tutulduğu ve basın eliyle yargısız infaz yapıldığı ilk davadır.” diyen Aksu, kendisine itibar suikastı yapıldığını öne sürdü.
SERDAROVA BEBEK
Serdarova bebek hakkında konuşan Aksu, ameliyatta başarı şansının düşük olması, ücretin pahalı olması nedeniyle ailenin bebeği ameliyat ettiremediğini dile getirip “Ben durumu bilseydim kendi imkanlarımla ameliyat ettirirdim.” dedi.
43’üncü sanık Hemşire Burcu Kanık’ın savunmasına geçildi.
Kanık, “dedemin fişi” tapesine ilişkin daha önce konuşulan bir filmle ilgili şaka yaptığını dile getirdi.
Yapılan şakaları “talihsiz” olarak değerlendiren Kanık, Fırat Sarı’nın bebeğin ölüm saatini değiştirdiğini fark ettiğini söyledi.
HEMŞİRELERE PARA DAĞITIYORMUŞ
Medisense Hastanesi’nden kendisine para geldiğini ifade eden Kanık, sorumlu hemşire görevinden dolayı parayı hemşirelere dağıttığını söyledi.
Savcının “Bu parayı hemşirelere nasıl dağıtıyordun?” sorusuna ise “Motivasyon amaçlı Fırat Sarı’nın prim verdiğini söylüyordum.” diyen Kanık, dağıtılan paradan hastanenin değil başhemşirenin haberi olduğunu da sözlerine ekledi.
44’üncü sanık Ceylan Çetin ise tutuklu hemşire Hasan Basri Gök’ün kendisinden ilaç istediğini başka bir bebek için lazım olduğunu anladığı içn verdiğini dile getirdi.
İlaçları Gök’ün sattığını tapelerde gördüğünü ifade eden Çetin, “Hala kötü bir niyeti olduğunu düşünmüyorum. İhtiyacı olduğu için yapmıştır.” dedi.
Savcılıktaki ifadesini reddeden Çetin, “Biz 4 gün nezarette kaldık. Bazı şeyleri yanlış söyledim.” diye konuştu.
Çetin’in şu anda devlet memuru olarak Metris Cezaevi’nde çalıştığı belirtildi.
Hastanede çalışırken KPSS’yi kazandığı, hemşire olarak cezaevinde çalıştığı ortaya çıktı. Çetin, şu anda tutuksuz sanık olarak yargılanırken cezaevinde çalışıyor.
Bugünkü duruşma tamamlandı. Duruşmanın 11’inci günü pazartesi saat 09.30’da devam edecek.